Erdemli Yaşamak Nedir?
Erdemli
yaşamak, erdemleri hayatın merkezine koyarak yaşamını etik ilkeler çerçevesinde
yaşayabilme cesareti gösterebilmek demektir. Felsefede en önemli konulardan
biri olan erdem kavramı, etik üzerine çalışan birçok filozof tarafından
değerlendirilmiş ve anlamlandırılmıştır. İnsan kavramının içi açıldığında onu
diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği olan düşünme yetisi ve özgürlüğü,
ona yaptığı davranışların sorumluluğunu üzerine alabilmesini ve yaptığı
eylemlerde ahlaki değerleri gözetmeyi de yükler. Hem felsefe hem de ilahi olsun
ya da olmasın hemen her dinde erdem kavramına yer verilmiş ve doğru eylemde
bulunmanın öneminin altı her dönemde bir kez daha çizilmiştir. Onun nasıl
değerlendirildiğinden bağımsız olarak en önemli konu “insan”ın “yaşam”ın ve
“erdem”in değerli olduğu ve yapılan eylemlerde ilkeli davranma yönündedir.
Erdemli Yaşamak İçin Nelere Dikkat
Edilmeli?
Ahlaklı
yaşamın bir gereği olarak evrensel bağlamda ele alınan etik kavramı, insan
ilişkilerinin sağlıklı olmasını ve insanın değerini koruyan ve de yapılan
eylemden haz duymayı da beraberinde getiren bir süreci ifade eder. Her şeyden
önce etikten bahsedebilmek için kişinin “özgür irade” sahibi olması ve sağlıklı
akıl yürütme becerilerine sahip olması gerekir. Her insan belli bir topluma ve
kültüre doğar; gelenekten gelen belli ilkeler neredeyse “aprori” bilgi gibi
zihnine yerleşir. Bu noktada önceki bilgilerine, kendine, topluma ve evrensel
kültüre eleştirel bakabilme becerisi geliştirmesi çok önemlidir. Hem kendi hem
de toplumsal değerleri doğru tanımlamalı ve buna uygun davranış kalıpları
geliştirmelidir. Bilgeliğe giden yolda her adımda bilinç devrede olmalı ve bu
felsefi yolda her daim “an”da kalınmalıdır.
Erdemli Yaşamada Azim ve Gayretin
Önemi
İnsan doğmak
zor ancak insan kalmak zordur hayat boyunca. Kendimiz üzerine farkındalık
kazandığımız bir yaşa geldiğimizde özbilinçle oluşturacağımız değerler ile
dünyayı daha farklı algılarız. Doğru değerlendirme çok önemlidir ne değer biçme
ne de değer atfetme… Var olan üzerinde derinlemesine düşünme çabası bizi
özümüze yaklaştıracak ve anlam dünyamızı daha da geliştirecektir. Tabii
bunların hiçbiri biz durup dururken gökten zembille inmiyor. Her eylemde ve
olguda insanın değerini koruyabilme becerisi geliştirebilmeli ve tek bir birey
olarak farkındalığımızı yaptığımız eylemler ve konuşmalarımızla ortaya
koyabilmeliyiz. Her adımda düşünme cesareti gösterebilmeli en zor adımda bile
irademizi ve kararlılığımızı koruyabilmeliyiz.
Filozoflara Göre Erdemli İnsan
Söz konusu
olan insan olduğunda ondan ayrı düşünemeyeceğimiz bir kavram olan erdem kavramı
ön plana çıkar. İnsan üzerine çalışmaların yapıldığı Sokrates ve Sofistler
döneminden önce de yok değildi ancak doğa nasıl doğal olan ile açıklanıyorsa
insan da insan olmaktan başka bir şey olmama üzerinden açıklanıyordu. 20.yy’a
gelindiğinde Varoluşçu perspektifle bakıldığında kendini yaratan, varoluşunun
özden önce geldiği şeklinde bir açıklama ile karşılaşıyor olacağız. Her filozof
bir insan ve ayrı bir birey olarak hayatta farklı bir yerde durur ve var olanı
farklı türde açıklar. Zaten şimdiye kadar bildiğimiz tek şey hiçbir şey
bilmediğimiz. Hayatın amacının mutluluğa ulaşmak olduğundan bu ereğe erdemlerle
ulaşılıyor olduğu düşüncesiyle Aristoteles ve insanın bilerek kötülük
yapmayacağı gibi naif Sokrates’ten başlayarak insanı ve değerleri her değişen
dönemde yeniden ele almalı ve düşünce deneyi konusu yapmalıyız.
Erdem Niçin Önemlidir?
Hayat sadece
doğum, gelişim ve ölümden ibaret değildir. Dünyaya gelen her insan yavrusu
kendini gerçekleştirme amacını taşır içinde ve her yaş döneminde belli gelişim
görevlerini yerine getirmeye çalışır psikolojik açıdan da baktığımızda. Bu uzun
bir süreç olsa da her daim ailede, okulda, iş yerinde veya başka bir ülkede
kültürlenir. Tüm bu zaman periyodunda kendini keşfeder ve ilişkilerinde de
değer yaratmaya çalışır. Felsefeyle doğrudan ilgileniyor olmasa bile hiçbir
insan hayatını sorgulamaktan kaçamaz. Genel olarak bilinen düşünmenin acı
verdiği ve sadece yaşamın bizi zorladığı anlarda bu eylemi gerçekleştiriyor
olduğumuz konusunda genel bir önyargı olsa da felsefeyi özümseyen ve
derinliğini felsefeden alan bizler için dünyanın sadece en ve boydan ibaret
olmayıp onun içini dolduran zenginliğimiz ile biliyoruz ki biz daha güçlüyüz.

Yorumlar
Yorum Gönder