Felsefenin Temel Problemleri

 


Felsefe;  insanın varoluşunu anlamlı kılmaya çalışan, “var olan” hakkında bilgi sağlayan, değer yaratan, bilimsel gelişmelere yardımcı olan; epistemoloji, ontoloji, etik,  metafizik, ve mantık gibi temel alanlarda incelenen bir disiplindir. Bir konu üzerine konuşabilmek kuşkusuz zihinde bir imge gerektirir. Var olmayan bir nesne düşünürken bile var olan bilgilerimizden ilintilerle onu ifade ederiz. Bunun için varlık felsefesi yani ontoloji, bilgiyi önceler. “Ne”lik soruları bir kavramın özüne ait olduğu için felsefi sorulardır. Varlık nedir? Bilgi nedir? Gibi. Diğer insanlarla birlikte yaşamanın gerekliliği etik problemleri getirir. En önemli kavramlardan biri de tabii ki Tanrı’dır ve bu da metafizik problemlerin başlangıcıdır. Bütün bunların yanında eğer sağlıklı felsefe yapmak istiyorsak mantık ilkelerini tüm düşünme faaliyeti boyunca kullanmalıyız.

 

Felsefenin Temel İlkeleri

Doğru düşünme bilgisi olan sistematik bir faaliyet olarak belli ilkeleri bulunmaktadır. Felsefi düşüncenin sağlıklı olabilmesi belli pratikler içinde var olmasını gerektirir. Her şeyden önce olanı olduğu gibi ele alırken ona eleştirel yaklaşma becerisidir. Her ne kadar belli bir topluma, dile ve kültüre doğsak da bir ideye sorgulayıcı yaklaşılmalıdır. Mantıksal tutarlılık her zaman ön planda olmalı ve genel kabullere mesafeli durulmalıdır. Bir akıl faaliyeti olarak “ratio”ya yani akla sadık kalınmalı ve rational( rasyonel) olunmalıdır. İdealar birbiriyle ilişkili olacağından argümanlar arası geçerlilik sağlanacaktır. Şüphe duyularak bir idea ve duruma bakılmalıdır. Hayatın amacı anlamında değil ama ancak doğru bilgiye sadece şüphe ile ulaşılır. Tikel bilgiden tümele ulaşırken insandan tüm insanlığı ilgilendirmesine değin evrensellik yakalanmalıdır.

 

Felsefenin Temel Disiplinleri

Her sistematik düşüncenin belli kavramları vardır: tabii ki felsefenin de. Bilgiyi sadece bilgi olmak açısından ele alarak varlığa sınır çizme işi bazen ne olduğundan hareketle yapılırken bazen de ne olmadığından hareketle yapılır. Çünkü felsefe kavramların içini ustalıkla doldurma sanatıdır. İnsanı ve onun anlam dünyasını ele alırken bilgi, varlık, bilim, etik, sanat, siyaset, din gibi konular üzerinden evrensel bilgiler sunma çabasındadır. Hem bir filozofa ait olma açısından öznel bir bilgi hem de tüm insanları ilgilendirmesi anlamında genel ve tümel bir bilgi sunar. Öncelikli amaç insanın kendini anlaması ve hayatı anlamlandırmasıdır. İnsanı, bilgiyi ve evreni açıklamak için aklın ilkeleri kullanılarak temel basamaklarda süreç devam ettirilir.

 

Felsefenin Temel Kavramları

Kelime anlamı bilgelik sevgisi olan “philo” ve “sophia” sözcüklerinden oluşan felsefe bize kuşatıcı ve evrensel bilgiler sunar. Filozofun öznel düşüncesinden yola çıkarak dil, düşünce, zihin, akıl, bilgi, değer, Tanrı, evren, ruh, etik, erdem, ahlak, varlık, hiçlik gibi temel konulardan hareketle var olanı sadece kendine olan atıfla açıklar. Varlıktan hareketle bilgi, doğru bilgiye ulaştıktan sonra da ki eğer mümkünse, sonra da diğer temel disiplinler hakkında görüş ortaya koyar filozof. Temelde bir varlık veya görüşün ne olduğundan yola çıkılarak ona ait gerçek bilgi olan “hakikat”e ulaşmaya çalışılır. Temelde asıl bilgi ve ulaşılmak istenen “episteme”dir ancak bize doğru bilgi gibi görünen içi dolu olmayan bilgi ise “doxa”dır. Biz varlığın özüne ulaşmak istiyorsak malumat bilgi olan “doxa”yı geçerek ve doğru değerlendirmeler yaparak hayatı daha anlamlı yaşayabiliriz.

 

Felsefenin Temel Alanları

Düşünme etkinliğinin temel bileşenleri ve yapı taşları olan etkinliğin temel kavramları vardır. Felsefi terminoloji genellikle Latince ve Yunanca kökenli sözcüklerden oluşur. İlk adlandırma yani “nomina” hangi kültürün izlerini taşıyorsa ona ait düşünme pratiklerini de günümüze, yüzyıllar ötesine taşır. Hangi felsefe alanında çalışıyorsak ona ilişkin kavramları kullanırız bir diğer önemli husus da kültürel bazı nedenlerden veya üzerine fazla düşünülmeden “genel kabul”lerle bazı kavramların farklı şekil ve anlamlarda kabul edilme durumudur. Örneğin sanat felsefesine ait “güzel” ile ahlak felsefesine ait “iyi”nin birbirinin yerine kullanılması çok yaygındır. Dil ile iş gören felsefede bu çok olumsuz bir durumdur. Sadece bir yanlış adlandırma değil sonrasında hayatı yanlış değerlendirme ile sonuçlanır. Bilgi felsefesinde süje-obje arasında oluşan bu bilgi aktı sayesinde biz dünyayla ilişki kurarız ve öğreniriz. Zihinsel şemalar, zihnimizde imgeler oluşturur ve zihinsel kapasitemizin el verdiği ölçüde sorgulama yapar ve kendi dünyamızı kurarız.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanat Nedir?

Mutsuzluk Yaşama Beceriksizliği Midir?