Hayatın Amacı Nedir?

 


Cevabı en çok merak edilen sorulardan biridir ve bu sorunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Eğer yaşıyorsak ve insan bir anlam varlığı ise mutlaka hayatın da bir amacı olmalıdır. Ancak bu içsel bir süreç, olayları nasıl değerlendirdiğimiz, felsefi ve dini yönelimlerimizle ilgilidir. Bize yol yol göstermek için inen kutsal kitaplarda ve dinlerde sevgi ve iyilik, Tanrı’ya ulaşmak için önce Tanrı’yı bilme, var olanı yaratılanı sevme, erdemli yaşama ile hayatın amacına ulaşılmasının mümkün olduğundan bahsedilir. Felsefede ise hemen her filozof tarafından kendi dünya görüşleri çerçevesinde cevaplanan bir sorudur. Sorunun cevabı her ne olursa olsun bu doğrudur ayrıca bizim bakış açımızla ve algılama tarzımızla ilgilidir.

 

Hayatın Amacı Nedir Felsefe

Felsefe tarihindeki filozof sayısı kadar çok cevabı vardır bu sorunun. Aristoteles’e göre “telos” son amaçtır. Her durumun ve eylemin bir amacı vardır. Amaç ise en yüksek potansiyele ulaşmaktır çünkü insan doğası gereği bilkuvve bunu içinde taşır. Son ve nihai olarak kendi amacına ulaşan hayatın özüne de ulaşmış olacaktır. Erdemli yaşamak ve iyi bir insan olmak anlamına gelir bu da. Existentializm’e göre varoluş ve öz konuları merkezinde ele alınarak özü önceden yaratılmamış olan insan kendi varoluşunu gerçekleştirir. Özgür irade ile yaratır çünkü onu yaratan bir Tanrı’nın varlığını yok sayar. İnsanın amacı seçmektir önce kendini sonra da hayatındakileri ve özgür bir birey olarak kendi varoluşunu sorgulamakla mümkündür hayatın amacını bulmak.

 

Filozofların Hayat Amacı

Filozofların hayat amacına dair söyledikleri çok aforizma vardır. Onlardan en çok akılda kalanları paylaşacağım:

Sokrates: “Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez.”

Anlamlı bir hayatın ve benliğin tanımı sadece sorgulanmış ve eleştiri süzgecinden geçirilmiş olmasını gerektirir.

Platon: “En büyük zafer, insanın kendi nefsine hakim olmasıdır.”

İnsanın içsel dürtüleri ve tutkularını denetim altına alması onun üzerinde egemenlik kurduğu anlamına gelir ve bu da erdemlerden biridir.

Aristoteles: “Mutluluk, ruhun erdeme uygun olarak etkinliğidir.”

İnsanın telos’u (son amacı) eudaimonia’ya ulaşmaktır bu da ancak erdemli bir yaşamla mümkün olur.

Seneca: “Hayat uzun değildir, biz onu kısa yaparız.”

Hayat aslında kısa değildir onu yanlış tercihlerle ve zaman kaybı olacak şekilde harcamak kayıptır.  Önemli olan bilgece kullanmalı ve akıllıca yönetmelidir.

Kant: “İçimdeki ahlak yasası, üzerimdeki yıldızlı gök kadar nesneldir.”

Bu Kant’ın mezar taşı yazısıdır. Evrensel ahlak yasasının nesnel olduğunu ve ahlaklı yaşamanın da ona uygun davranmak olduğunu söylemektedir.

 

Hayatın Amacını Mutlu Olduğun Yerde Ara

Hayatın amacını ararken insan doğası gereği acıdan kaçınma ve hazza yönelme eğilimindedir. Sadece mutlu olunan yerde amacın aranması biraz eksiktir. Çünkü acı neredeyse zevk oradadır. Birbirini zıtlıkta tamamlayan sözcükler döngü tamamlandığında tersine döner: mutlu olan acı verir, acı veren mutluluk kaynağı olabilir. Bunlar bir yana doğada baki olan hiçbir şey yoktur. Her şey gelip geçici, değişime, bozuluşa ve yok oluşa tabiidir. Değişen dünyada değişmeyen özelliklere odaklanmak kuşkusuz biraz öze dönmekle, psişik ve ruhani olanla ilgilenmeyi gerektirir. Hayatın amacını gerçekten bulmak diye bir durum söz konusu bile değildir. Sadece iyi deneyim ve kötü deneyim vardır ve bundan çıkarılacak ustalıklı bir ders ve bilgelik vardır: felsefe de işte tam bunun için vardır.

 

“Hayatın Amacı Kendine Varmaktır.”

Tasavvuf felsefesinde önemli bir yeri olan Mevlana’ya ait bu aforizma insana ait bir durumun çok alenen bir tasviridir. İnsan günlük hayatında sürekli bir yerlere yetişme telaşı içindedir her yere ulaşır ama bir tek kendine ulaşamaz. En zor keşif insanın kendini keşfidir. Bütün icatlardan, buluşlardan, keşiflerden değerli olanı insanın kendi istekleri, değeri, sınırları, mutluluğu, sahip oldukları ve olamadıkları, nihai amaçları, gündelik kaygılardan uzaklaşıp düşünebilme becerisi üzerine düşünebilmektir. İnsan bir yolculuktur doğarken yalnız olan insan ölürken de giderken yanında sadece kendini götürür umarım kendi benliğinin bilincine vararak götürmüş olur. Bir insan her şeye sahip olabilir ama önemli olan önce kendine sahip olmasıdır, bu bir yolculuktur ve tüm limanlar fırtınasız değildir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Felsefenin Temel Problemleri

Felsefenin Tesellisi

“İnsan Özgür Doğar ama Her Yerde Zincire Vurulmuştur.” Ne Demek?