Düşünen İnsan Mutlu Olur Mu?
Düşünmek var oluş amaçlarımızdan biridir. Doğada sadece akıl yürütme becerisine sahip olan varlık olarak insan, özüne uygun olarak düşünmelidir. Düşünmenin mutluluk getirmeyeceği bir safsatadan ibarettir ancak düşünmek mutluluktur demek de bir o kadar afakidir. Düşünülmeden ve “kazanılmadan” elde edilen bir mutluluğun da anlamı olmayacaktır. Anlamlı bir hayat sürmek isteyen kişiler için mutluluk kadar acı da doğaldır. Ve hayat sadece mutlu anlarımızın değil mutlu ve hüzünlü anlarımızın diğer bir deyişle acılarımızın ve zevklerimizin toplamıdır. Bu aşamada “kötü” olanı dışarıda bırakmak hayata eksik bakmaktır. Hayatın amacını ararken çıktığımız yolculukta içsel huzur ve tatmin olma hissi yaşamak sadece düşünmeyle mümkün olur sonunda mutsuzluk olsa bile.
Düşünme Mutluluk İlişkisi Nedir?
Düşünme ile mutluluk
ilişkisi felsefi olmasının yanı sıra psikolojik olarak da ele alınmıştır.
Üzerinde kesin bilgi olacak kadar net bilgiler vermek olası değildir ancak
insanın kendine ve doğaya yabancı kalmaması, dünyadaki amacını
gerçekleştirmesi, hedefleri ve erdemleri üzerinde düşünmesi sadece zihinsel bir
faaliyet değil aynı zamanda yapılan eylemin bir getirisi olarak haz da verir ve
mutlu kılar. Aristoteles’e göre “eudaimonia”erdemli bir hayat sürmekle
mümkündür. Epiküros’a göre mutluluğun hazda olduğudur. Modern felsefede ise
bireyin kendini ve değerlerini bulması, otantik bir yaşama sahip olması ve
içsel huzurla mümkündür. Psikolojik açıdan ise bireyin kendi düşüncesi üzerine
düşünmesi bir refleksiyondur ve duygusal zeka aynı zamanda kişisel gelişim
açısından önemlidir ve problem çözme yeteneğini artırır.
Mutluluğun Felsefesi
Mutluluğun da felsefesi olur
mu? Diye düşünüyorsanız yazımı okuyabilirsiniz. “Hayat ileriye bakarak yaşanır,
geriye bakarak anlaşılır.” Diyen Kierkegaard’a rağmen günlük rutin içinde
yaşamın amacı üzerine, mutluluğun doğası ya da iyi yaşam sürme konularında pek
düşünülmez. Düşünmek için özel zaman ayıran “düşünme işçileri” tarafından daha
aktiftir bu alan. Doğru anlamlandırma yapmak ve yaşadığımız anıları “doğru”alanlarda
saklamak için üzerine düşülmeli, belki ders alınmalı belki sadece farklı bir
perspektif olarak değerlendirilmelidir. Felsefi derinliği sizin olayları
algılamanıza bağlı olmakla beraber farklı filozoflardan farklı görüşler
öğrendikçe siz de felsefi açıdan yüzeysel değerlendirmelerden kaçınacak ve
“an”ı kıymetli kılmak ve sadece geçmişten ders çıkarmak ya da anıları
düzenlemek yerine daha güzellerini inşa edebileceksiniz.
Filozofların Mutluluk Anlayışı
Felsefe tarihinde mutluluğa
farklı şekillerde bakılmış ve anlamlandırılmıştır. Aristoteles’e göre bilgelik,
doğruluk, cesaret, cömertlik gibi erdemlere sahip olmak ve buna uygun karakter
geliştirmek iyi bir yaşam ile mümkündür. Anda kalmak tabii ki önemlidir ancak
anlık zevklerden çok yaşamsal tatmin sağlayan zevklere yönelim sağlanmalıdır.
Stoacılar mutluluğu insanın içsel durumunda görür. Dış koşullar herkes için
aynı etkiye sahip değildir ve algılayana göre değişir. İşte iç huzur ve hayatın
anlamı da kişinin içsel yolculuğundadır. Kant, ahlaki ödeve uygun olan
eylemlerin insanı mutlu edeceğini savunur. Ahlaki yasa ile kişi evrensel ahlak
yasasına uygun davranacak ve “iyi”ye ulaşacaktır sonucunda kendini
gerçekleştirecektir.
Nasıl Mutlu Olunur?
Her insan teki için değişen
bir durum olmakla beraber geneli ilgilen konularda konuşabilmektir felsefe
yapmak. Felsefe nedir? Sorusu kadar zordur bu sorunun yanıtını vermek. Sokrates
bize bu noktada yol gösterebilir “Kendini bil” diyerek. Evet kendimi biliyorum
ya da bildiğimi sanıyorum peki yeterli mi?
Bir kere akıl ön planda olmalı yapılacak olan iş üzerine önce düşülmeli
ve sorgulama yapılmalıdır. Sadece “iyi” ya da “ahlaklı” olmak çok bir anlam
ifade etmeyebilir bu yüzyılda ancak modernize edilerek hayatımıza dahil
edebiliriz. Kant gelecek “evrensel ilkeleri” düşün diyecek. Nietzsche
Solome’siz yapamayacak ama bir tarifi olmadığını geleneksel değerlerin alaşağı
edildiğini söylemekten de geri durmayacak.
Yorumlar
Yorum Gönder